Konya’da mutfakta kullanılan alet ekipman genellikle bakır kaptan imal edilirdi. Mutfak eşyaları, mutfakta veya aşhane gibi bölümlerde tutulmasının yanı sıra odalarda bulunan ocakların sağında veya solunda bulunan gözlerde-dolaplarda ve odanın tavanına yakın yükseklikte bulunan sergen/tereklerde muhafaza edilirdi. Mutfaklarda kullanılan gıda maddeleri genellikle kurutulmuş olan gıdalardan oluşurdu. Ayrıca buğday, arpa, un, bulgur, nohut, şeker ve yağlar bol miktarda alınıp kış boyunca tüketmek üzere saklanırdı. Yemekler genellikle hayat ismi verilen avluda veya evin dışına yapılan mutfakta yenilirdi. (Bazı kaynaklar hayat kelimesinin evin mutfağı anlamına geldiğini ifade etmiştir) Mutfağın evin dışına yapılmasının amacı yemek kokusunun evin içine sinmemesi, mutfakta fazla kullanılan suyun evin temellerine sızmaması ya da yangın çıkması halinde eve ulaşmasını engellemektir. 1950 yılından sonra ise Konya civarında mutfaklar evin içerisine inşa edilmeye başlanmıştır. Mutfaklarda inşa edilen ocaklar, mutfağın bir köşesine yapılırdı. Mabeynli evlerin bazısında ise, kışın kullanılan odaya “Koraş” ismi verilen ocaklar yapılırdı. Bu ocaklarda hem yemek ve ekmekler yapılır, hem de evin ısınması sağlanırdı. Yapılan bu ocağın bacası dışarı çıkarılarak dumanın çıkması sağlanırdı. Ocaklar evin özelliğine bağlı olarak genellikle kerpiçten yapılırdı. Ancak bazı evlerin tuğla kullandığı da bilinmektedir. Ocak yapıldıktan sonra saman ve çamur karışımı ile sıvanırdı. Bu sıvama işlemi zaman zaman tekrar ederek ocağın bakımı yapılırdı. Evde pişirilen tüm yemekler ve evin ekmek (şebit ekmeği, kömbe vb.) ihtiyacı bu ocaklarda pişirilen ürünlerle karşılanırdı. Evlerde et kavurma veya pekmez kaynatma işlemi için ise bahçelere birkaç taş bir araya getirilerek ocaklar kurulurdu.